İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

SEÇİME NE KALDI!

Muhalefet nihayet bir aday belirledi ve beraberinde bir sürü tartışma ile Türkiye seçim hattına girdi. Demokrasi ve tarz-ı idaresi Cumhuriyet olan tüm memleketlerde de böyle olur zaten değil mi?

Güncel durum itibari ile Türkiye’nin on büyük şehrini etkileyen ve on binlerce yurtdaşımızı kaybettiğimiz bir deprem, afet yönetimini yirmi yıllık yorgunluğu ve yıpranmışlığı ile iyi gerçekleştirememiş bir hükümet; halkın son derece şikayetçi olduğu bir ekonomi, başarısızlıkları göğe ulaşmış, Türk gençlerin istememesine rağmen kazanılması en olası seçim olduğu için kimilerine göre dayatılmış bir muhalefet adayı ve biri sarılmadan yenisi oluşan yaraları ile bıkkın demokrasi küpü bir halkla karşı karşıyayız.
Daha seçim kazanılmadan kendi arasında didişmeye başlayan muhalefet ve sessizliğini korumaya devam eden bitkin iktidar arasında kalmış halkın kafasında neler var sizce?

İktidar Tarafı
İktidardan başlayalım. Zira muhalefette eleştirildiği zaman “ona bir şey demedin, buna sustun, sen git ona oy ver” gibi ilkokul terk söylemleri bünyesine dahil etti. Birdiler iki oldular. Allah Gökçelere kolaylık versin.

İlk meselemiz tabii ki güncelliğini koruyan ve büyük sorunumuz ekonomi. Git gide artan işsizlik ve hayat pahalılığı, kuruş kıpırdamayan maaşlar; zor tutulan döviz ve faizler milletin canını oldukça sıkıyor. Üzerine bir de halk karşısında güven sorunları yaşayan kurumların enkaz altında kalışı da halkın canına tak edişini daha somut bir hale getirdi. Artık tepkiler kutuya, çuvala sığmaz bir hal aldı ve stadlara, sokaklara taştı.

Türk milleti demokrasi arzulamaya ve sabırsızlanmaya başladı. Öyle ki ehveni şer coşku ile karşılanır hale geldi. Doğdukları günü hatırlasa dahi yine başka bir iktidar görmemiş Türk genci adeta gözleri görsün isteyen bir körün umuduna benzer şekilde en ufak umuda dört kolla sarılır vaziyette. Bu durum anlayışla karşılanıp desteklenmesi gereken bir durum. Zira vatanperverliğinden zerre şüphe duyulmayan Türk gençlerinin gönlü içerde gözü dışarda olmamalı ve hak ettiği gibi yaşayıp, okumalı. Devletine ve kurumlarına güven duymalı.

Muhalefet Tarafı
Peki bu ahvali iliklerine kadar hisseden muhalefet ne yaptı? Sayısını tam olarak bilmediğimiz kadar seçim kaybeden muhalefetten bahsediyorum evet. -İçinde eski iktidar sahipleri ya da iktidardan şutlanmış diye tabir edilebilecek isimlerde var lakin yine de muhalefettir dokunmayalım.- Evvela hepsi bir iki ideoloji dışlanmış gibi görünse de birleşti. Bir(1) iktidarı yıkmak için altı(6) muhalefet partisi bir araya geldi. İlk başarılarını yerel seçimlerde büyük şehirleri alarak kazanan bu ittifak yine de Türkiye geneli oyların %51’ini alamadı.

Muhalefet ittifakı, seçim yaklaştıkça son günlerde anladık ki hakikaten son toplantıya kadar en önemli mesele olan aday konusunu konuşmamış ve son dakikaya kadar milletin güvenini sarsmaktan asla vazgeçmemiş. Son celseye gelindiğinde ise milletin seçmek için sabırsızlandığı, anketlerde biriniciliği her seferinde paylaşan aday adaylarını değil bıçak sırtı birini aday gösterdiler.

İttifakın içerisindeki en güçlü partinin Türk devletinin ulusal ve bölünmez bütünlüğü ile sorunları olan güçlü üyelere sahip olması, bazı milli meselelerde gönül yapmaktan memleketin sınır ve bütünlüğünü koruyamayacağı düşüncesi milli konularda hassas olan Türk milletini endişelere gark etmekte. Tam bu endişeler sürerken endişeleri gidermek yahut savunmak için ittifakta bulunan ikinci büyük parti ise önce küstürülüp masadan kaldırıldı sonra emrivaki bir tavır ile endişelerin giderilmiş gibi yapıldığı bir formül üretilerek masaya tekrar oturtuldu ve pişmanlık lisan-ı hali sergilediği görülmektedir.

Üçüncü Yol
Bu iki taraftan da olmayan, 2018’de seçim gecesi halkın kendisine olan güvenini kaybetse de daha sonra çeşitli savunmalarla kendisini şu an muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olan genel başkanının ve muhalefet ittifakının en güçlü partisi olan partisinin sattığını ispatlama gayretinde ve görünene göre belli bir oranda da olsa başarılı olan biri.
Üçüncü yolu temsil eden, 20 yıllık iktidar karşısında ilk defa %30 oy alan eski cumhurbaşkanı adayının ise “iktidarda muhalefette gidecek” çıkışının yanında gerek dansı ile gerekse milletin kafasında soru işareti olan meselelerde net duruş sergileme gayreti özellikle gençler tarafından teveccüh ile karşılanmakta. Deprem olmadan evvel depremi anlatması ve deprem bölgesine ilk giden siyasi lider olması da onu tabi tekrar sosyal mecralarda gündeme getirdi. Artı puan toplattı.

Son
Son durumda halk: daha aday belirleme sürecinde dahi birbirlerinin gönlünü yapamayıp bir de kazanılırsa birbirlerinin gönlünü yaparak kararlar alacağını iddia eden bir ittifakın adayı ve 20 yılın yorgunluğu, güvensizliği arasında kalmış, sıkışmış, bunalmış şekilde hayatına devam etmeye çalışmaktadır.

Anlayacağınız kafalar son derece karışık.

Bir Türk genci olarak biliyorum ki sonuç her ne olursa olsun gelecek bizim. Geleceğimizi inşa etmek ve ittihat için ihtiyacımız olan kudret damarlarımızda dolaşmakta.

Her birimiz ölen ittihatçıların ölmeyen ruhundan geliyoruz. Cihana dizgin takan atamıza bakar, menfaatperestlere aynı dizginden takarız.

Gökhun AYDIN

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.