BÖRÜ

Börü 2039 için plana güvenmiyoum. Sakin de değilim.

           Ama Alper Çağlar bana her zaman olduğu gibi müthiş bir heyecan veriyor. Evet pek değerli Gökçe Medya okuyucuları, Börü 2039 için geri sayım başladı, ama ilk bahsetmemiz gereken tabi ki Alper Çağlar projeleri.

        Alper Çağlar, Dağ ve Dağ II ile dikkatleri üzerine toplamış, kendince bir dil oluşturmuş güzide yönetmenlerimizden biridir. Ancak Alper Çağlar’ı diğerlerinden ayıran mesele sadece bu değildir. Alper Çağlar’ı Türkiye’deki sinema sektöründen büsbütün ayıran mesele onun Türk sinema sektörüne canla başla çalışmasıdır. Evet kendisi eski Türk yaşantısına meraklı, Türk tarihinden fazlaca haberdar ve bunu dünyaya yaymak isteyen birisi. Sayın yönetmenimiz Amerikalıların, İsveçlilerin ve Avrupalıların tek bir mitolojik yahut tarihi karakterleri veya ikisi de olmayan tamamen uydurma tipleri defalarca kez dünya sinemasında gündeme getirmesine karşın bizim bütün bunların toplamından çok daha fazla olan kültürel mitlerimizi çağın gerekliliklerine uygun olarak müthiş bir kalite ile ortaya koyma mücadelesine girdi. Bu mücadelede kendi deyimi ile “kalite aşığı” olan Alper Çağlar bu aşkını yaptığı işlerle adeta ete kemiğe bürüdü. Nihayet tamamen Türk kültürü ve tarihini barındıran, kendi kategorisinde ulaşılamaz sanılan noktalarda filmleri titretecek ve belki de yerinden edecek bir Türk ürünü muntazam bir iş geliyor. Bu Türk tarihi ve Türk sineması için çok önemli. Kendimi tutamayıp GÖKTÜRK projesinden bahsetmiş bulundum kusura bakmayın. Kendisini detaylıca yazacağım zaten…

  Börü 2039    

Gelelim asıl konumuz olan Börü 2039’a. Bilim-kurgu ve fantastik alanında çok heyecan veren bir yapım olacak olan bu dizi özellikle CGI teknolojisi ile görsel efektleri sayesinde izleyiciye büyük keyif verecek gibi. Son derece başarılı efektler kullanarak çektiği kısa filmlerle bildiğimiz Ahmet Atalay’ın da ekipte olması beklentimi yükseltmedi diyemem. Efektler dışında ilk sezon Börü’de de olduğu gibi oyuncuların performansları ve çekimlerden önce aldıkları eğitimler bu işlerden anlayan kimselerin sinir krizi geçirmeden polisiye bir işi izlemesini sağladı. Ahmet Pınar’ın taktik atışlarda olan yetkinliği eğitmenliği ile birleşmiş ve oyuncuları adeta gerçek bir Özel Harekatçı kıvamına getirmiş olması Türk dizilerinde genel olarak rastladığımız bir durum değil. Kısaca yaşasın silah tutmayı bilen oyuncular… Hikayenin gelecekte geçmesi benim kafamda tek bir soru uyandırdı. Börü 2039 acaba gerçek geleceğe ne kadar yaklaşacak?

        Hikayeye baktığımızda yapay zekaların geliştiğini, dış iskelet kullanan silahlı birliklerin olduğu, Amerika ve Çin’in sürtüşmelerinin arttığı bir teknolojik ve siyasi iklimin var olduğunu görüyoruz. Kaldı ki politikaya yapay zekalar hakkındaki tasarrufların etik olup olmadığı tartışması giriyor. Günümüzde gelişmiş olarak kabul edilen ve dizide yapay zeka gelişiminden korkan ülkelerin üst düzey olan alfa yapay zekayı yasaklamaları; sadece Türkiye’de alfa bir yapay zeka kalması da oldukça ilginç bir hava ortaya koyuyor. Börü timinin de değiştiğini biliyoruz. Alper Çağlar’ın bu konu ile ilgili bize verdiği tek net bilgi Kemal Boratav’ın manevi kızı Tomris Boratav’ın time girdiği. Teknolojinin gelişmesi timde şehit olanların da geri dönebilme ihtimalini düşündürüyor.

        Börü 2039’un kronolojisinde geçen bir diğer ilginç mesele ise günümüzde bozulmaz ve yıkılmaz gördüğümüz devletlerin sistemlerinin nasıl da yıkılmaya yatkın olduğunu işlemesidir. Aslında dizi içerisinde yer alan meselelerin birçoğunun 2021 yılından dahi doğru analizlerle ulaşılabilecek yargılar olması benim nazarımda bu diziyi geleceği gören bir dizi yapıyor. Alper Çağlar’ın da değindiği gibi 1939’da 2. Dünya Savaşı başladı ve bu dizi ondan tam yüzyıl sonra geçiyor. Belki 3. Dünya Savaşının altyapısı oluşmaya başlamıştır bile. Belki de değişen çağ ve savaş yöntemleri ile şu an 3. Dünya Savaşı içerisindeyiz. Bunun tahlilini tarihçilere bırakıyor ve tekrardan konuyu Börü 2039’a getiriyorum. Yine dizimizin geçtiği yıllarda ilk Türk kadın cumhurbaşkanımız Almına Erk seçim kazanıyor. Vaadlerinden biri ise “Türkiye’de alfa yapay zekayı yasaklamak.” Bu vaad ile seçim kazanması ne kadar manidar değil mi? İlk kadın cumhurbaşkanının o yıllarda seçilmesi aslında müthiş bir anlam derinliği içeriyor diye düşünüyorum. Bunu diziyi izlemeden anlayamayız. İzleyince de anlayamayabiliriz. Sonuçta Alper Çağlar bu, kafasında ne döndüğünü bilemeyiz…

        Son olarak Börü 2039, 28 Aralık tarihinde Blu TV‘de yayınlanacak. Bunun Türk unsurlarının birbirlerine olan destekleri ve ortaya koyulan işlerin kalitesinin katlanması dolayısı ile önemi çok büyük. “Türk’ün Türkten başka dostu yoktur.” sözünün “Türk’ün Türkten başka düşmanı yoktur”a döndüğü bu çağda Türklük bilincine sahip kimselerin birbirlerine arasında dayanışma içerisinde olması umut yeşertici. Kaldı ki Blu TV çok başarılı işlere imza atmış bir platform. Zaten Börü 2039’a Blu TV; Blu TV’ye de Börü 2039 yakışırdı.

Şimdiden keyifli izlemeler diliyorum herkese…